Mental Tecavüz
Pardon garson bey !
Sosyal medyada paylaştığı kendi fotoğrafının altına ''Güzellik ♥♥♥'' yazan bayanın kafasından rica edebilir miyim ? İki porsiyon olsun lütfen...
Birazda, yeni evli kızların sırf kendini göstermek adına neredeyse lavaboda bile kocasıyla fotoğraf çekip ''Kocişimmm benim, biz çok mutluyuz'' kafasından istiyorum...
Az birşey de, ''Lan benim ne işim var karıyla''diye ortalıkta takılan fakat dişi sinek bile yakalasa nefes almayı unutacak kadar kanı hızlı akan 20'lik delikanlıların kafasından...
Fazla mı oldu garson bey ?
Yeni tanıştığı erkeğe dinden imandan dem vuran fakat dışarıda sürtmediği mekan, kesmediği erkek kalmayan kızlarımızın kafasından daha bahsetmedim bile...
Tamam sakinim.
Giriş biraz hızlı oldu ama idare edin beyler ? Durumlar nasıl ?
Yazının buraya kadar olan kısmında sinirleriniz hafiften bozulduysa lütfen bu sayfayı kapatın. Çünkü sizin gibi kendini eleştirmeyi beceremeyen dalkavuk sürüsüne hitap etmekten iğreniyorum.
MENTAL TECAVÜZ, ismini sevdiğim bi abimin verdiği psikolojik bir yaklaşım tarzıdır. Karşınızda duran ve henüz İNSAN olmayı becerememiş bir kişinin parazit fikirleriyle oyun oynamanızı sağlayacak bir anahtardır. Bir metoddur.
Tekrar ediyorum, bu yöntem yalnızca her boku bildiğini zanneten, g*tü aya çıkmış, modenist takılmayı bir hayat standartı haline getirmiş, elitizm furyasından kurtulamamış, kolektivist bir zihniyete sahip tatlı su ibnelerine uygulanır.
Bu yaklaşım tarzına göre siz, hiçbir konuda bir b*k bilmeyen zavallı bir aptalın tekisinizdir. Bu konuda anlaşalım. Konu ne olursa olsun ilk yaklaşım tarzınız ''Ben bu konuda yeterince bilgiye vakıf değilim''dir. Bu sayede pası karşınızdakine verecek ve onun bilgilerini test etme imkanı bulacaksınız.
Karşınızdaki aptal sizin bir b*k bilmediğinizi hesaba katarak kendi egosunu tavan yaptıracak ve göğsünü gere gere yalan yanlış cümleler kurmaya başlayacaktır. Tabiki o anlatırken siz de satır aralarında ''Cidden öylemiymiş ? Bak bunu yeni öğrendim'' gibi boş bir ağızla onun daha fazla bilgi aktarmasını kibar yoldan ifade edeceksinizdir.
''Cidden öylemiymiş ? Bak bunu yeni öğrendim'' cümlesini öylesine bir tonda kuracaksınız ki karşınızdaki ibne ''Ulan bu herif gerçekten bir b*k bilmiyor mu yoksa benimle dalga mı geçiyor?'' diye hafif hafif şüphelenmeye başlayacaktır.
Burada birinci kuralımız ''Kibarlık''tır. Nezaket kurallarından ödün vermeden karşınızdakini dinleyeceksiniz ki karşıdaki dalyarak birşeyden ayıkmasın.
İkinci kuralımız daima mütevazi olmak ve hiçbir halttan anlamadığımızı her fırsatta dile getirmektir. Fırsat buldukça ''Ben kendi halinde biriyim çok anlamam o işlerden'' veya ''Benim gibi bir aptaldan bunları anlamasını bekleme'' gibisinden gülerek cümleler kurarak karşı tarafın daha da g*tünün kalkmasını bekleyeceksiniz.
Tabi bu safhada karşıdan duyduğunuz''Estağfirullah canım, olur mu öyle şey?'' cümlesi sizi yanıltmasın. Bu cümlenin türkçe çevirisi ''Lan zaten birşeyden anlamıyorsun, otur adam akıllı dinle, aptal herif''dir.
Karşınızdaki dalkavuğu dinlerken daima kafanızı aşağı yukarı haraket ettirerek onu anladığınızı beden diliyle ifade edin. Bu sayede konuşmasına daha yüksek tempo ve neşeyle devam edecektir çakma filozof.
Konuşmanın sonlarına yaklaşırken karşı tarafın sözünü keserek ''Bende fikirlerinize katılıyorum tabiki. Bana kalırsa bütün insanlık aptal. Tabi siz hariç...'' kıvamında bir cümle kurarak karşıdaki idiotu bir süre düşünmeye sevkedeceksiniz.
Aslında kurduğunuz cümle genel yapı itibariyle gayet olumlu bir iltifat olmasına rağmen aslında tam tersi bir etki yaratır. Bu yüzden karşıdaki dalyarak bir süre düşündükten sonra tam anlamıyla anlamamasına rağmen ''Teşekkür ederim, olur mu öyle şey, estağfirullah'' diyecektir.
''Bende fikirlerinize katılıyorum tabiki. Bana kalırsa bütün insanlık aptal. Tabi siz hariç...'' gibi cümlelerin türkçe tercümesi ve karşıdaki insanın bilinç altına verdiği mesaj şudur ''Ulan aptal herif, yarım saattir bu konuya senden daha fazla vakıf olmama rağmen erdem ve nezaket gereği sustum. Fakat senin gibi bir salak konuyu uzatmamak istediğimi bildiği halde, sırf egonusunu tavan yaptırmak adına böbürlenerek konuştu, beni hor gördün, beni takmadın, bilmediğimi hesaba katarak yalan yanlış g*tünden fikirler uydurdun. Bütün insanlığı aptal yerine koyup seni hariç tutmak aslında bizzat senin fikirlerine vurduğum bir tokattı. Seni ters pozisyonda becerdim, ancak etkisini hemen hissetmeyeceksin.''
Böyle bir mesajın karşı tarafın bilinç altına iletilme süresi biraz geç olur. Masadan kalktıktan sonra ayıkır mevzuyu. İçten içe ezilmişlik ve pişmanlık hissini yaşar. İlk başta İLTİFAT zannettiği şey aslında karşı tarafın gönderdiği bir oktur. Sonradan algılar. Acıyı hisseder. Muhtemelen sonradan size geri dönüş yaparak tekrardan bazı şeyleri ispatlama çabasına girer.
Siz de ''Olur mu öyle şey, estağfirullah'' diye cevap verirsiniz.
Aslında her zaman maçı önde görüren kişinin siz olduğunu karşı taraf geç de olsa anlamaya başlar. Bir daha sizinle sohbete girmemeye, girse bile dikkatli olmaya başlar.
Bu tür bir olayı birkaç kez yaşadıktan sonra herhangi bir ortamda kendisine söz hakkı verilmediği sürece susmaya başlar. Egosu tecavüze uğrayarak gebermiştir. Adam olur yavaş yavaş. Beyninde artık kan dolaşmaya başlar. Düşünmeye başlar, sorgulamaya başlar, nazik olur, kibar olur, dünyada makyaj takımlarından daha önemli şeyler olduğunu anlamaya başlar, topuklu ayakkabısının yüzey alanı kadar olan beyin büyüklüğüyle bir daha hiç kimseye filozofluk taslamaz, mutluluğu lüks araçları kullanan geri zekalıların yan koltuklarında aramaz. Çünkü artık ağzını kolay kolay herşeye açamaz.
Sosyal medyada paylaştığı kendi fotoğrafının altına ''Güzellik ♥♥♥'' yazan bayanın kafasından rica edebilir miyim ? İki porsiyon olsun lütfen...
Birazda, yeni evli kızların sırf kendini göstermek adına neredeyse lavaboda bile kocasıyla fotoğraf çekip ''Kocişimmm benim, biz çok mutluyuz'' kafasından istiyorum...
Az birşey de, ''Lan benim ne işim var karıyla''diye ortalıkta takılan fakat dişi sinek bile yakalasa nefes almayı unutacak kadar kanı hızlı akan 20'lik delikanlıların kafasından...
Fazla mı oldu garson bey ?
Yeni tanıştığı erkeğe dinden imandan dem vuran fakat dışarıda sürtmediği mekan, kesmediği erkek kalmayan kızlarımızın kafasından daha bahsetmedim bile...
Tamam sakinim.
Giriş biraz hızlı oldu ama idare edin beyler ? Durumlar nasıl ?
Yazının buraya kadar olan kısmında sinirleriniz hafiften bozulduysa lütfen bu sayfayı kapatın. Çünkü sizin gibi kendini eleştirmeyi beceremeyen dalkavuk sürüsüne hitap etmekten iğreniyorum.
MENTAL TECAVÜZ, ismini sevdiğim bi abimin verdiği psikolojik bir yaklaşım tarzıdır. Karşınızda duran ve henüz İNSAN olmayı becerememiş bir kişinin parazit fikirleriyle oyun oynamanızı sağlayacak bir anahtardır. Bir metoddur.
Tekrar ediyorum, bu yöntem yalnızca her boku bildiğini zanneten, g*tü aya çıkmış, modenist takılmayı bir hayat standartı haline getirmiş, elitizm furyasından kurtulamamış, kolektivist bir zihniyete sahip tatlı su ibnelerine uygulanır.
Bu yaklaşım tarzına göre siz, hiçbir konuda bir b*k bilmeyen zavallı bir aptalın tekisinizdir. Bu konuda anlaşalım. Konu ne olursa olsun ilk yaklaşım tarzınız ''Ben bu konuda yeterince bilgiye vakıf değilim''dir. Bu sayede pası karşınızdakine verecek ve onun bilgilerini test etme imkanı bulacaksınız.
Karşınızdaki aptal sizin bir b*k bilmediğinizi hesaba katarak kendi egosunu tavan yaptıracak ve göğsünü gere gere yalan yanlış cümleler kurmaya başlayacaktır. Tabiki o anlatırken siz de satır aralarında ''Cidden öylemiymiş ? Bak bunu yeni öğrendim'' gibi boş bir ağızla onun daha fazla bilgi aktarmasını kibar yoldan ifade edeceksinizdir.
''Cidden öylemiymiş ? Bak bunu yeni öğrendim'' cümlesini öylesine bir tonda kuracaksınız ki karşınızdaki ibne ''Ulan bu herif gerçekten bir b*k bilmiyor mu yoksa benimle dalga mı geçiyor?'' diye hafif hafif şüphelenmeye başlayacaktır.
Burada birinci kuralımız ''Kibarlık''tır. Nezaket kurallarından ödün vermeden karşınızdakini dinleyeceksiniz ki karşıdaki dalyarak birşeyden ayıkmasın.
İkinci kuralımız daima mütevazi olmak ve hiçbir halttan anlamadığımızı her fırsatta dile getirmektir. Fırsat buldukça ''Ben kendi halinde biriyim çok anlamam o işlerden'' veya ''Benim gibi bir aptaldan bunları anlamasını bekleme'' gibisinden gülerek cümleler kurarak karşı tarafın daha da g*tünün kalkmasını bekleyeceksiniz.
Tabi bu safhada karşıdan duyduğunuz''Estağfirullah canım, olur mu öyle şey?'' cümlesi sizi yanıltmasın. Bu cümlenin türkçe çevirisi ''Lan zaten birşeyden anlamıyorsun, otur adam akıllı dinle, aptal herif''dir.
Karşınızdaki dalkavuğu dinlerken daima kafanızı aşağı yukarı haraket ettirerek onu anladığınızı beden diliyle ifade edin. Bu sayede konuşmasına daha yüksek tempo ve neşeyle devam edecektir çakma filozof.
Konuşmanın sonlarına yaklaşırken karşı tarafın sözünü keserek ''Bende fikirlerinize katılıyorum tabiki. Bana kalırsa bütün insanlık aptal. Tabi siz hariç...'' kıvamında bir cümle kurarak karşıdaki idiotu bir süre düşünmeye sevkedeceksiniz.
Aslında kurduğunuz cümle genel yapı itibariyle gayet olumlu bir iltifat olmasına rağmen aslında tam tersi bir etki yaratır. Bu yüzden karşıdaki dalyarak bir süre düşündükten sonra tam anlamıyla anlamamasına rağmen ''Teşekkür ederim, olur mu öyle şey, estağfirullah'' diyecektir.
''Bende fikirlerinize katılıyorum tabiki. Bana kalırsa bütün insanlık aptal. Tabi siz hariç...'' gibi cümlelerin türkçe tercümesi ve karşıdaki insanın bilinç altına verdiği mesaj şudur ''Ulan aptal herif, yarım saattir bu konuya senden daha fazla vakıf olmama rağmen erdem ve nezaket gereği sustum. Fakat senin gibi bir salak konuyu uzatmamak istediğimi bildiği halde, sırf egonusunu tavan yaptırmak adına böbürlenerek konuştu, beni hor gördün, beni takmadın, bilmediğimi hesaba katarak yalan yanlış g*tünden fikirler uydurdun. Bütün insanlığı aptal yerine koyup seni hariç tutmak aslında bizzat senin fikirlerine vurduğum bir tokattı. Seni ters pozisyonda becerdim, ancak etkisini hemen hissetmeyeceksin.''
Böyle bir mesajın karşı tarafın bilinç altına iletilme süresi biraz geç olur. Masadan kalktıktan sonra ayıkır mevzuyu. İçten içe ezilmişlik ve pişmanlık hissini yaşar. İlk başta İLTİFAT zannettiği şey aslında karşı tarafın gönderdiği bir oktur. Sonradan algılar. Acıyı hisseder. Muhtemelen sonradan size geri dönüş yaparak tekrardan bazı şeyleri ispatlama çabasına girer.
Siz de ''Olur mu öyle şey, estağfirullah'' diye cevap verirsiniz.
Aslında her zaman maçı önde görüren kişinin siz olduğunu karşı taraf geç de olsa anlamaya başlar. Bir daha sizinle sohbete girmemeye, girse bile dikkatli olmaya başlar.
Bu tür bir olayı birkaç kez yaşadıktan sonra herhangi bir ortamda kendisine söz hakkı verilmediği sürece susmaya başlar. Egosu tecavüze uğrayarak gebermiştir. Adam olur yavaş yavaş. Beyninde artık kan dolaşmaya başlar. Düşünmeye başlar, sorgulamaya başlar, nazik olur, kibar olur, dünyada makyaj takımlarından daha önemli şeyler olduğunu anlamaya başlar, topuklu ayakkabısının yüzey alanı kadar olan beyin büyüklüğüyle bir daha hiç kimseye filozofluk taslamaz, mutluluğu lüks araçları kullanan geri zekalıların yan koltuklarında aramaz. Çünkü artık ağzını kolay kolay herşeye açamaz.
Kısaca MENTAL TECAVÜZ dediğimiz psikolojik yaklaşım, Adamı bitirir.
Hakeden kişilere itinayla uygulayabilirsiniz.
Fazla acıtmadan...
Tebrikler çok başarılı. Ben bu yaklaşımı yapıyormuşum :)
YanıtlaSil